Karantina Mektupları
Merhabalar,
Bugün kendi OHAL’imin 18.günü.
Bugüne kadar salgın hakkında genel görüşümü ve önerilerimi paylaşmak yerine, öncelikle deneyimlemeyi tercih ettim. Bu, başımıza gelen sıradan bir durum değil çünkü. Tanımadığım bir kaygı bozukluğu ile sizlere nasıl fayda sağlayacağımı bilemiyordum. Kaygılarımız, öfkelerimiz ve korkularımızı yönetebilmemiz için terapistlerin bile bu kaygıyı daha önce yaşaması ve kendisiyle bu konuyu çözmesi gerektiğini düşünüyor ve bilinçsizce insanların nefes çalışmaları ve olumlamalar yapmasını pek onaylamıyorum açıkçası. O yüzden, kendi karantina günlerimi ve deneyimlerimi paylaşmak istiyorum…
Kaygılıyım…
Kendimden çok sevdiklerim için kaygılıyım. Ailemde devlet kararı ile 3 kişiye evden çıkma yasağı geldi. Bana, anneme ve babam. Kronik astım hastası oluşumdan dolayı zaten normal yaşamımda ve mevsim geçişlerinde, nefes problemleri yaşayan biriyim, bir de Corona kardeş nefeslerimizi tıkayınca öylece kalakaldık…
Her gün kamera karsısında onları görmek... Gözlerindeki hüznü, kaygıyı ve özlemi gördüğümde, canım yanıyor. Onların moralini yüksek tutmak için yaptığım şebeklikler, kamerayı kapatınca yüreğime oturuyor. “Sakin ol Devrim. Derin nefes al, ver. Korku, kaygı, yaşanma olasılıklarını artırır. Kabul sürecine geç, şu anki durumu kabul ederek yönetebilirsin. Hadi kızım, sen terapistsin! İnsanların sana ihtiyacı var. Ailenin, dostlarının, danışanlarının…” İçimdeki ses, sürekli bilmiş bilmiş ne yapmam gerektiğini söyledi, ilk günlerde. Denedim. Olduğu kadar oldu ama kaygım geçmiyordu, kimse bilmiyordu ama geçmiyordu…
Sonra, 10.günümde, ablamın telefonda nefes alamadığını duydum ve bana hastaneye gideceğini ve kimsenin haberi olmadığını, sonra bana haber vereceğini söyledi, o an, soğukkanlı bir şekilde “Tamam.” dedim ve beklemeye başladım. İşte o birkaç saat içinde, yalnız yaşadığım ev üzerime üzerime geldi ve kapana kısılmış hissettim. Ablam 45 yaşında, annem ve babamla yaşıyor, onlar da 70+ yaşlarındalar. Eğer ablam Covid-19 pozitif çıkarsa annem ile babamın karantina şartlarının arttırılması gerekiyordu. Zihnimin sorun çözen yanı ile duygusal yanı arasında gidip geliyordum. 1 saatlik mesafede olmama rağmen onlara dokunamıyor, yanlarına gidemiyordum, sıkışıp kalmıştım bu evde… Ben olasılıklara kendimi hazırlamaya çalışırken ablamdan gelecek olan haberi beklemek, takdir edersiniz ki zordu. Haber geldi. “Her şey yolunda.” dedi, yani Covid-19 değilmiş. Göğsümde bir rahatlama ile birlikte, bir oh çektim.
Hâlâ başımıza gelme ihtimali elbette var, hatta her birimizin bu virüs ile karşılaşacağını düşünüyorum. Sevdiklerimizi görmeden vedalaşmayı emin olun hiçbirimiz hak etmiyoruz. O yüzden bu süreçte, kaygıyı bastırarak yok etmeye çalışmayın, duygunun derinlerine inebilir çözebilir ve bunu kabul edebiliriz.
Görüyorum ki, sosyal medyada “Hadi uyanıyoruz.”, “ Farkındalık zamanı!” vs. postları dönüyor, sıklıkla. Arkadaşlar, ortada bir virüs var ve bu bir salgın, dünya çapında bir salgın… İlk etapta yönetmeyi, kabul etmeyi ve bunu ne kadar az travma ile atlatabileceğimizi düşünmeliyiz. Kendimizi korumalıyız. Sonra farkındalığınızı tabii yaşayın ama süreci kabule geçme, yönetme ve en az etkiyle bu belirsiz zamanı tamamlamak aşamalarıyla programlamalısınız. Kendinizi bu belirsizliğe adapte etmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Hepimizi zorlayan en önemli faktörlerden biri bu zaten, o yüzden bu zihnimizin daha önce tanımlamadığı ve ilk defa yaşadığımız süreci duygularınızı bastırarak yaşamayın.
Bir şeylere başlamak için kendinizi yormayın, zorlamayın. “Film izliyorum sıkılıyorum kapatıyorum…”, ”Kitap okuyorum, başlıyorum, devamını getiremiyorum” gibi durumlar çok sık olabilir. Bunlar gayet normal, beynimiz daha önce yaşamadığımız bir tehlike ile karşı karşıya kaldı ve nasıl davranması gerektiğini öğrenmeye çalışıyor ve sürecin belirsizliği yüzünden de bu durum oldukça can sıkıcı. Anlıyorum, hissediyorum ve yaşıyorum. Çok fazla ders çıkaracağımız bir süreç bizleri bekliyor. Yardım istemekten çekinmeyin. Baş edemediğiniz her an, ben buradayım. Seve seve görüşmelerime devam etmekteyim. Birlikte güçlü olacağımıza eminim. Yalnız değilsin. Yalnız değiliz.
Sağlıkla ve evde kalın,
Devrim Delice.