Dokunmak hislerin, duyguların, düşüncelerin aktarılmasını sağlar; şifa verir. İnsanı besler. Annelerin çocuklarının incinen yerlerine ellerini koyması, insan dokunuşunun iyileştirici etkisine verilebilecek örneklerden biridir.
İnsan dokunuşu ile iletilen bu enerji birçok isimle bilinmektedir. Hindistan’da prana, İbranilerde ruach, Çin’de chi olarak bilinirken Japonlar tarafından reiki olarak bilinir.
İnsan hem fiziki olarak hem de enerji olarak var olmaktadır. Yaşanan her şey önce enerji boyutunda gerçekleşir, daha sonra fiziki boyuta aktarılır. Hatta günümüzde modern fizik evrenin de enerjiden yapıldığını anlama noktasına gelmiştir. Reiki de bir tür yaşam enerjisidir.
Reiki’nin kelime anlamı “evrensel yaşam gücü” olarak tanımlanır. Rei “her yerde var olan”, ki “ruhsal yaşam enerjisi” anlamına gelmektedir. Tibet’te ortaya çıkan bu terim vücuttaki enerjiyi doğru kullanarak kişiye el yardımı ile şifa verme tekniğidir.
Reiki temelde enerji dengesizliklerini çözerek iyileşme sürecini başlatır, acı duymayı yatıştırmaya yardımcı olur. Belirli sembollerden oluşmaktadır. Bu semboller insanların çakra bölgelerine yüklenerek çakraların açılmasını sağlar. Bu işlemi yapan kişinin bir reiki uygulayıcısı olması gerekmektedir. Reiki uygulayıcısının aldığı uyumlamalar bedenin enerji kaynaklarındaki blokajları temizler zira reiki uygulayıcısı bu enerjiye daha güçlü bir şekilde ulaşır. Bu yöntem fiziksel, zihinsel veya duygusal herhangi bir sorunda tedavi olarak uygulanabilmekte, uygulanan tıbbi tedavinin etkilerini güçlendirmektedir. Aynı zamanda reiki, insan bedeninin kendini iyileştirme kabiliyetini güçlendirir. Gevşemeyi sağlar ve stresi azaltır, enerjisel ve fiziksel toksinlerden arınma sağlar. Oluşan enerji bedende gitmesi gereken noktayı kendisi bulur. Reiki’nin temel iki prensibi zarar vermeyişi ve herhangi zarar verici bir amaç için kullanılmayışıdır.